Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Maddelerinin Değerlendirilmesi
Birleşmiş Milletler Çocuk
Hakları Sözleşmesi’nin ilk maddesinde belirtildiği gibi 18 yaşına kadar her
bireyin çocuk sayılması kararını doğru buluyorum, bu madde sayesinde insanlar
18 yaşına erişmeden önce çocuk haklarına sahip olacak, herhangi bir durumda
hakları bu kararlara göre korunacak veya yargılanacaklar. Bu maddede yaşı
belirlemede psikolojik, kişisel ve bilişsel gelişimin de dikkate alındığını
düşünecek olursak bu maddenin her türlü hak ihlalini, alınabilecek yanlış
kararları ve çeşitli istismarların önüne geçmek için önemli olduğunu
düşünüyorum. Bu haklar, çocukların her şeyden önce “insan” olduklarının altını çizer,
böylece onları ırk, din, dil farkı gözetmeksizin korur, ayrımcılık söz konusu
değildir. Tüm çocuklar belirlenen haklardan yararlanabilir. Madde 3 şöyle der:
“Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken
sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak, esenliği
için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun
yasal ve idari önlemleri alırlar.” Buradan anlaşılacağı üzere, Çocuk Hakları
Sözleşmesi çocuğun velisine ve velinin yetkisine, çocuk üzerinde söz hakkına
saygı duyar, ancak aile çocuğa gerekli şekilde bakamıyorsa, ihtiyaçlarını
karşılayamıyorsa veya yetersizse, çocuk aile yanında zarar görüyorsa, çocuk
haklarına göre aileden uzaklaştırılır, bu da çocuğun aileden bağımsız olarak
yine ayrı bir birey ve insan olarak değerlendirilip tüm mesuliyetin ailede
olmayacağını, bu haklar tarafından çocuğun iyiliğinin, yararının aile yanında
olsa bile gözetileceğinin kanıtıdır. Sonraki maddede de göreceğimiz üzere, olur
da çocuk aile yanından alınırsa, bakımını üstlenen kişi/kurum denetlenir,
çocuğa ihtiyaç duyduğu ortamı sağlamak için yeterli olup olmadıklarına bakılır.
Çocuklar bir ülkenin geleceği
için çok önemlidir, onları aydın bireyler olarak yetiştirmek, yeteneklerine ve
ilgi alanlarına yönlendirmek, kendilerini bulmalarını ve mutlu, kendilerine de
vatanlarına da faydalı bireyler olmaları için olabilecek en iyi koşulda
büyümeleri gerekir, bununla alakalı olarak: “Taraf Devletler, bu Sözleşme’nin
çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile
uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana–babanın,
yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal
vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına,
haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.” maddesinden şunu çıkarabiliriz ki,
çocukların sadece yaşamsal hakları ve ihtiyaçları -yeme, içme, barınma vs.-
değil, bunun yanında kişisel gelişimlerini ve tabii psikolojilerini de iyi
yönde etkileyecek olan hobileri, yetenekleri keşfetme, gerçekleştirme konusuna
da önem veriliyor. Tabii bunun için, ülkemizde bu tür faaliyetlerin daha
ulaşılabilir ve en önemlisi daha ekonomik olmasını isterdim, her çocuğun
istediği sanat/spor alanında etkin olmasını ve buna zaman/enerji ve bütçe ayırabilecek durumda olmasını
isterdim. Çocuklara bu hakları vermiş, bu özgürlüğü tanımış olabiliriz ancak
bunları gerçekleştirebilecekleri yaşam şartlarının da sağlanması gerektiğini
unutmamalıyız.
“Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma
yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe
ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun
olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.” Maddesi ile çocukların
reşit olmamasına rağmen sözlerinin dikkate alındığını gösterir. Bazı durumlarda
henüz reşit olmamış bir çocuk yanlış karar alıp doğru olanı belki
düşünemeyebilir, ama çocuğun sözünün dinlenmesi gereken durumlar da elbette
vardır, özellikle kendileri ve istekleri hakkında belirttiklerine önem
verilmelidir. Çocuk kendi sözüne değer verildiğini görünce hem kendine hem
başkalarına duyduğu güven de gelişecektir. Herhangi bir suça karışan, 18
yaşından küçük, reşit olmamış bireyler yani çocuklar için ömür boyu hapis
cezası verilemez, olabilecek en kısa süre ceza olarak verilir veya hiç
verilmez, çocuğun psikolojik durumu incelenir ve bu durumdan en iyi şekilde
kurtulması, tekrar topluma kazandırılması sağlanır. Bu da çocuğun özgürlüğünün
korunduğunu ve onun bir çocuk olduğunu unutmamak gerektiğini gösterir.
Yorumlar
Yorum Gönder